Gelincik Otu
Dila evlerinin bahçesinde oynamaktadır. Bu sırada komşuları Ayşe Nine’nin de dışarıya çıktığını görür. Ayşe Nine topraktan bazı otları yolmaya başlar. Dila şaşırır ve Ayşe Nine’nin yanına gider. Dila “Ayşe Nine çiçek mi topluyorsun?” diye sorar. Ayşe Nine gülerek “Hayır kızım bu gelincik otu” der. Dila uzaklaşır ve bir gelincik çiçeği kopartıp gelir. Dila “Bunlardan mı Ayşe Nine?” der. Ayşe Nine “Hayır kızım, o gelincik çiçeği bu daha çok sizin yediğiniz ıspanağa benzeyen bir bitki. Yemeğini yapınca da tadı ıspanağa biraz benziyor.” der. Dila “Ayşe Nine bunları sen mi ektin?” diye sorar. Ayşe Nine “hayır kızım bunlar kendiliğinden çıkıyorlar.” der. Dila çok şaşırır ve “Ayşe nine biz yiyeceklerimizi hep market ve pazardan alıyoruz. Böyle bahçede çıkan bitkileri de yiyebilir miyiz?” der. Ayşe Nine “Eğer hangilerinin yenilebilir olduğunu bilirsen yiyebilirsin. Ama bahçede kendiliğinden çıkan bütün bitkiler yenmez. Bazılarını yersen hasta bile olabilirsin.” der.
Akşam Dila Ayşe Nine’nin gelincik otu topladığını teyzesi Seçil’e anlatır. Seçil Dila’ya “Ayşe Nine daha önce köyde doğa ile iç içe yaşamış. Bu bilgileri büyüklerinden öğrenmiş. Bu sayede güzel ve sağlıklı yemekler yapabiliyor.” der. Dila ben de böyle yararlı şeyleri öğrenebilsem keşke diye düşünür.
Ertesi gün Dila kahvaltısını yaptıktan sonra tekrar evlerinin bahçesine çıkar. Ayşe Nine evlerinin önündeki saksıya birşeyler ekiyordur. Dila Ayşe Nine’nin yanına gider ve ne ektiğini sorar. Ayşe Nine “bunlar köyden gelen domates tohumları çıkınca size de getiririm afiyetle yersiniz.” der. Dila Ayşe Nine’ye “Ayşe Nine sen bir sürü yararlı şey biliyorsun. Bildiklerini bana da öğretir misin?” der. Ayşe Nine gülerek “seve seve öğretirim” der. Dila çok sevinir ve “hadi hemen başlayalım o zaman” der. Ayşe Nine Dila’ya “o zaman önce sana tohum ekmeyi öğreteyim” der. Ayşe Nine toprağı kürekle biraz kazar. Sonra üç tane tohumu kazdığı yere koyar. Son olarak üstünü toprakla kapatır. Ayşe Nine “Dila hadi sen de bunun üzerine biraz su dök” der. Dila toprağın üzerine biraz su döker. Ayşe Nine “bunu her gün böyle sulamalıyız” der. Dila “tamam ben her gün sularım” der. Ayşe Nine “tamam o zaman bugünlük bu kadar yeter yarın devam ederiz” der. Dila Ayşe Nine’ye öğrettikleri için çok teşekkür eder ve koşarak evine gider.
Dila Evde teyzesi Seçil’e “artık ben de bir sürü yararlı şey biliyorum. Hatta bugün tohum ektim” der. Seçil “Aferin Dila, böyle şeyleri öğrenmen gerçekten çok güzel. Doğayla içiçe olmak çok güzel değil mi?” der. Dila sevinerek “Evet teyze” der.
Dila kahvaltısını yaptıktan sonra koşarak evlerinin bahçesine çıkar. Dila gidip Ayşe Nine’lerin kapısını çalar. Ayşe Nine kapıyı açtığında Dila “Hadi Ayşe Nine gelincik otu toplayalım” der. Ayşe Nine gülerek “peki akıllı kızım” der.
Ayşe Nine ve Dila beraber bahçede gelincik otu toplarlar. Ayşe Nine Dila’ya gelincik otlarının nasıl gözüktüğünü gösterir. Sonra Dila’nın bulup gösterdiği gelincik otlarını Ayşe Nine koparır.
Dila ve Ayşe Nine bir sürü gelincik otu toplamışlardır. Ayşe Nine bunları yıkar ve ayıklar. Dila onu izler. Ayşe Nine sonra bunları Dila’ya verir ve “bunları eve götür akşam yersiniz” der. Dila çok sevinir ve Ayşe Nine’ye teşekkür eder. Sonra ellerinde gelincik otları ile koşarak eve gider.
Dila akşam evde ailesi ile gelincik otu yemeği yer. Yemekteki herkes gelincik otunun tadını çok sever ve Dila’ya teşekkür eder. Dila “çok sevdiyseniz size yarın da toplarım” der. Bunun üzerine hep birlikte gülerler.