• Anasayfa
  • Kategoriler
    • Çocuklarla Sinema Atölyesi
    • Çocuk Hikayeleri
    • Dünya Sinema Tarihi – Çocukların Gözünden
    • Fotoğraflar
    • Kadınlarla Sinema Atölyesi
    • Kültür-Politik
    • Mültecilerin Türkiye’de Durumu
    • Otobüs Firmaları
    • Uyum Etkinlikleri
    • Videolar
  • Bilgi
  • İletişim
  • Etiketler

    analog belgesel bir çocuk şenliğinden hatıralar dijital dünya sinema tarihi fotoğraf hikaye kadınlarla sinema atölyesi kültür mülteciler otobüs renkli siyah beyaz stop motion suruç suruç çocuk şenliği video yazı yolculuk çocuk çocuk hikayeleri çocuklarla sinema atölyesi çocukların gözünden sinema tarihi
  • Anasayfa
  • Kategoriler
    • Çocuklarla Sinema Atölyesi
    • Çocuk Hikayeleri
    • Dünya Sinema Tarihi – Çocukların Gözünden
    • Fotoğraflar
    • Kadınlarla Sinema Atölyesi
    • Kültür-Politik
    • Mültecilerin Türkiye’de Durumu
    • Otobüs Firmaları
    • Uyum Etkinlikleri
    • Videolar
  • Bilgi
  • İletişim
Bir Seyahat Firması İle
Eylül 25, 2015

Her yer sisle kaplıydı. Bütün uçaklar iptal edilmişti. Talihsizlikler içinde gitmek zorunda olanlar için tek yol otobüs garından geçiyordu. O kapitalist firmalar otobüsün yolda kalmayabileceği her ortamda çalışırdı. Hatta kimi zaman yolda kalacak olsa bile çalışmaya devam edebilirlerdi. Gittiği yer tutan ve ilk kalkan otobüse binmek mantıksal olarak doğru ama çoğu zaman yanlış bir karardır. Ama biz yorgunduk, bitkindik ve umutluyduk. O yüzden mantıklı ve yanlış bir karar verdik. Daha otobüse binerken bir şeylerin ters gittiğinin farkına vardım. Fakat heyhat iş işten geçmişti.

Otobüs durabileceği her viran şehirde duruyor ve yolcularına yeni talihsizleri ekliyordu. Her talihsiz bir şeylerden şikayet ediyor ve muavinle ya da kendi aralarında kavga ediyordu. Muavin bunlara çok alışıktı ve o durumu çok normal kabul ederek yüzündeki yılışık gülüşü kaybetmeden işine bir şekilde devam ediyordu. Ben ise yavaş yavaş hasta oluyordum. Otobüs sisleri, çevredeki şehir, ilçe ve beldelerin terminallerini geçerek ilerlerken muavin yılışık gülüşüyle arada içecek bir şeyler servis ediyordu. Herkes bol bol su içiyordu.

Bir terminalde aramıza enteresan ve geniş bir aile katıldı. En arka koltuğa onlara yerleştirdiler. Diğer talihsiz yolcuların aksine onlar hallerinden çok memnundular. Diğer firmaların onları kabul etmediğini tahmin ediyorum. Bu ailenin içindeki yaşlı kadın yerel bir giysi giyiyor ve tam iki kaşının arasında bir dövme var. Oğlu ve gelini olarak tahmin ettiğim kişiler ise daha modern giyimli fakat onların da kıyafetleri fazlasıyla hırpani. Üç tane küçük çocukları var genç görünümlerine rağmen. Aile yaşlı kadın dışında çevreye gülen gözlerle bakıyor. Belli ki aile yeni bir şey yapıyor. Gençler umutlu yaşlı kadın huzursuz.

Bu aile gelinceye kadar önümdeki koltuğun arkasına yerleştirilmiş ekrandan penguenli bir filmi bir kere kulaklık takmadan sadece görüntülü olarak bir kerede kulaklık takarak hem görüntülü hem sesli olarak izlediğim için aileye olan dikkatim gittikçe yoğunlaşıyor.

Mola yerlerinde herkesle birlikte otobüsü hızlıca boşaltıyor. Mola yerlerinde herkesten çok bir şeyler yiyip içiyorlardı. Ayrıca mola yerlerinde çocuklar genellikle dileniyordu. Bazen otobüsteki diğer talihsizler gibi kısa molalarda onlar da adana dürümlerini paket halinde alıp otobüste yiyorlardı. Bu yemek olayını benim otobüsten inince eve gidecek taksi param dışında param olmadığı ve bu yüzden pek bir şey yiyemediğimi düşünerek abartılı olarak görebilirsiniz. Ama ben de onlar ve otobüsteki diğer herkes gibi ayakkabılarımı çıkarabiliyordum. Muavin sanki belediye sinek arabası gibi sürekli parfüm sıkıyordu. Ama nafile durduramazsınız halkın sel gibi akan ayak kokusunu. Zaten o parfüm de daha beter kokuyordu ama dandik olduğu için kokusu hemen geçiyordu.

Otobüste yolcu sayısı gün geçtikçe artıyordu. Yolcular oturacak yer bulmakta zorlanıyordu. Muavin çeşitli mühendislik hesapları yaparak ayakta kalanları oturtmaya çalışıyordu. Ayakta gidebilmek için hala çok uzun yol vardı.

Enteresan ailenin çocukları yer darlığından koridorda takılıyordu. Bir yandan sürekli bir şeyler yiyip içiyor bir yandan da başkalarının önlerindeki ekranları izliyorlardı. Zaman geçtikçe onlar da yoruldular ve koridorda yerde uyumaya başladılar. Muavin arada onları anne ve babasının yanına kovuyordu ama bir süre sonra tekrar koridorda yerde beliriyorlardı. Bu arada sürekli muavinden veya o yoksa otobüsün dolabından bardak bardak su alıyorlardı. Sonra küçük erkek çocuğun yerde bilinmeyen bir dilde bir şeyler mırıldanarak suya elini daldırıp yediği şeylerin artıklarına damlattığını gördüm. Otobüste bunu bir tek ben gördüm. Diğer herkes horuldamaya devam ediyordu ve sanki uykularında bile şikayet ediyorlardı.

Dayanamayıp ben de gözümü kapattım fakat uyuyamadım. Yorgun ve hasta olmak üzere olan biri olarak uyuyamam kötü oldu. İneceğimiz yere çok geç vardık. Hava çok soğuktu bu terminalde inecekler dışında kimse otobüsten inmeye yeltenmedi. Eşyalarımızı aldığımız gibi otobüs uzun yolculuğuna devam etmek için yola çıktı. Bir daha otobüsten ve otobüstekilerden haber almadım.

otobüsyazıyolculuk
Paylaş

Otobüs Firmaları

Bunlara da bakabilirsiniz

GÜNLÜK
Nisan 24, 2020
Varımsız
Aralık 22, 2018
Mülteci (Sözlük Anlamı)
Aralık 22, 2018


  • Anasayfa
  • Kategoriler
    • Çocuklarla Sinema Atölyesi
    • Çocuk Hikayeleri
    • Dünya Sinema Tarihi – Çocukların Gözünden
    • Fotoğraflar
    • Kadınlarla Sinema Atölyesi
    • Kültür-Politik
    • Mültecilerin Türkiye’de Durumu
    • Otobüs Firmaları
    • Uyum Etkinlikleri
    • Videolar
  • Bilgi
  • İletişim
© Sinan Kadife | 2015